Bir resmi okumak...

Resim Leyla Buhara'nın. İlk gördüğümde GDO'lu patlıcan ve bibere benzetmiştim! Sonra, giderek gelişti gölgelerin anlamı; oturan bir kadının kucağına aldığı kocaman bir çığlık oldu.
Sanki, Norveçli ressam Edvard Munch'ın çığlığındaki helezonlar anforaların içine hapsedilmiş! Kulakların yarısı yok. Rahibeler kutsuyor patlıcan kalçalı kadını, biberli kollar, kulaklı köprü altı hezeyanları çıkıyor kumaş kıvrımlarının arasından. Bacağa benzemiyor, olası bir eteğin diz izi. Kumaş ışığa elek şal olmuş örtüyor inceden.
Mor mor bakıyorum. Şöyle yaz patlıcanıyla güzel bir herse tütüyor burnumda.
Kadınlar günü deyince kutlanacak bir gün mü?
Belki de kutlanmalı. Geri kalmış bir ülke insanıysan insan hakları ile kadın haklarını ayırmak zorundasın, bir avuç kurtarılmış kadın kafasıyla yaklaşamazsın kutlanması gerekenlere...
Kadınları kutlayıp patlıcanları GDO'dan uzak tutmak! Evet, buna evet.
Sanki, Norveçli ressam Edvard Munch'ın çığlığındaki helezonlar anforaların içine hapsedilmiş! Kulakların yarısı yok. Rahibeler kutsuyor patlıcan kalçalı kadını, biberli kollar, kulaklı köprü altı hezeyanları çıkıyor kumaş kıvrımlarının arasından. Bacağa benzemiyor, olası bir eteğin diz izi. Kumaş ışığa elek şal olmuş örtüyor inceden.
Mor mor bakıyorum. Şöyle yaz patlıcanıyla güzel bir herse tütüyor burnumda.
Kadınlar günü deyince kutlanacak bir gün mü?
Belki de kutlanmalı. Geri kalmış bir ülke insanıysan insan hakları ile kadın haklarını ayırmak zorundasın, bir avuç kurtarılmış kadın kafasıyla yaklaşamazsın kutlanması gerekenlere...
Kadınları kutlayıp patlıcanları GDO'dan uzak tutmak! Evet, buna evet.
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN