Bisküvi ve Peynir

Uzun yıllar öncesinin Necatibey Kız Meslek lisesi yemek atölyesindeyiz.
Uzun yıllar deyince yarım yüzyıl öncesinden söz etmeye çalışıyorum. Ah 50 yıl az bir süre mi, ne çabuk geçiverdi o safiyâne çocukluk yıllarımız. Cumhuriyet Türkiye’sinin henüz küçücük öğrenci kızlarıyız, yaşlarımız 13 – 14 filan. Şimdikilere masal gibi gelir; tüm ortaokul derslerine ilaveten branş derslerini de görürdük. Beslenme, yemek ve ev idaresi derslerimiz henüz ortaokulda başlamıştı, Necatibey tam teşekküllü sabahtan akşama kadar tüm gün eğitim veren yorucu ve muhteşem bir eğitim sistemine sahipti.
Atölye derslerimiz bazen yarım gün sürerdi. Gastronomi bölümü değildi adı ama ders işliklerimiz sıradan “yemek atölyesi” ve “ev idaresi atölyesi” olarak tanımlanırdı.
Günlerden bir gün hocamız Şadiye Hanım gelecek derste bisküvi pişireceğimizi ve o gün kahvaltımızı da okulda yapacağımızı bildirdi. Atölye derslerimizde genellikle 7 – 8 kişilik gruplara ayrılmış olurduk. Her grup kendi içinde bisküvi malzemelerini ve kahvaltılıkları paylaşıp gelecek derse hazır edecektik. Bisküvimiz pudra şekerli fındıklı olacaktı. Kahvaltı için de peynir, zeytin, tereyağı, reçel, yumurta, ekmek alıp getirecektik her birimiz bir malzemeyi aramızda paylaştık.
Ders günümüz geldi çattı, bisküvilerimiz de pişti kendimize güzel bir kahvaltı sofrası hazırladık. Ne var ki ekmek getirecek olan arkadaşımız bir tanecik francala ekmek getirmişti ve sekiz kıza birer dilim ekmek anca düşmüştü. Kaldık mı bisküviyle karın doyurmaya…
Hepimiz deli danalar gibi iştahlıyız, bir ince dilim ekmekle kim doyar, diğer gruplardan da isteyemiyoruz herkesin ekmeği kendine kadar. Kahvaltılık peynir zeytinimiz bol ama ekmeksiz olmuyor, yumulduk kurabiyelerimize… Hepimiz pişirdiğimiz şekerli kurabiyeler ile beyaz peynirin uyumunu o okul kahvaltısında ilk kez deneyimlemiş olduk. İşin tuhafı hiçbirimiz ekmek yokluğundan şikâyet etmeyi kendimize yakıştıramadık, ta o zamandan kuyruğumuz dikti. Mızmız kızlar değildik, Cumhuriyet kızlarıydık onur ve gururumuz ön plandaydı hep.
Lâf aramızda ben o peynir bisküvi uyumundaki tadı hiç unutmadım.
Cumhuriyet kazanımlarının farkındalığıyla bugünleri görebilenlerin 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun. 🇹🇷
Nurdan Çakır Tezgin
Uzun yıllar deyince yarım yüzyıl öncesinden söz etmeye çalışıyorum. Ah 50 yıl az bir süre mi, ne çabuk geçiverdi o safiyâne çocukluk yıllarımız. Cumhuriyet Türkiye’sinin henüz küçücük öğrenci kızlarıyız, yaşlarımız 13 – 14 filan. Şimdikilere masal gibi gelir; tüm ortaokul derslerine ilaveten branş derslerini de görürdük. Beslenme, yemek ve ev idaresi derslerimiz henüz ortaokulda başlamıştı, Necatibey tam teşekküllü sabahtan akşama kadar tüm gün eğitim veren yorucu ve muhteşem bir eğitim sistemine sahipti.
Atölye derslerimiz bazen yarım gün sürerdi. Gastronomi bölümü değildi adı ama ders işliklerimiz sıradan “yemek atölyesi” ve “ev idaresi atölyesi” olarak tanımlanırdı.
Günlerden bir gün hocamız Şadiye Hanım gelecek derste bisküvi pişireceğimizi ve o gün kahvaltımızı da okulda yapacağımızı bildirdi. Atölye derslerimizde genellikle 7 – 8 kişilik gruplara ayrılmış olurduk. Her grup kendi içinde bisküvi malzemelerini ve kahvaltılıkları paylaşıp gelecek derse hazır edecektik. Bisküvimiz pudra şekerli fındıklı olacaktı. Kahvaltı için de peynir, zeytin, tereyağı, reçel, yumurta, ekmek alıp getirecektik her birimiz bir malzemeyi aramızda paylaştık.
Ders günümüz geldi çattı, bisküvilerimiz de pişti kendimize güzel bir kahvaltı sofrası hazırladık. Ne var ki ekmek getirecek olan arkadaşımız bir tanecik francala ekmek getirmişti ve sekiz kıza birer dilim ekmek anca düşmüştü. Kaldık mı bisküviyle karın doyurmaya…
Hepimiz deli danalar gibi iştahlıyız, bir ince dilim ekmekle kim doyar, diğer gruplardan da isteyemiyoruz herkesin ekmeği kendine kadar. Kahvaltılık peynir zeytinimiz bol ama ekmeksiz olmuyor, yumulduk kurabiyelerimize… Hepimiz pişirdiğimiz şekerli kurabiyeler ile beyaz peynirin uyumunu o okul kahvaltısında ilk kez deneyimlemiş olduk. İşin tuhafı hiçbirimiz ekmek yokluğundan şikâyet etmeyi kendimize yakıştıramadık, ta o zamandan kuyruğumuz dikti. Mızmız kızlar değildik, Cumhuriyet kızlarıydık onur ve gururumuz ön plandaydı hep.
Lâf aramızda ben o peynir bisküvi uyumundaki tadı hiç unutmadım.
Cumhuriyet kazanımlarının farkındalığıyla bugünleri görebilenlerin 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun. 🇹🇷
Nurdan Çakır Tezgin
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN