Asci Fok
GELİN TELİ | Aşçı Fok

GELİN TELİ

GELİN TELİ

Hadi sizi eski zamanlardaki çocukluk günlerimize götüreyim…

Kırk yaşın üzeri pek çok Bursalının hafızalarını yoklamaya geldim desem ne dersiniz? Bu aralar yeterince kahırlanıyoruz, biraz iyi günleri hatırlasak fena mı olur! Sahi, “şu aralar kahırlanıyoruz” dedim de dilim sürçtü. Epeydir suratlar asık, hal ve gidişat çoktandır zorlamada.

Herkes hayat gailesinden usandı yani büyük çoğunluk sıkıntıda, gelin biraz düş zıplaması yapalım; Hatırlar mısınız, eskiden düğünlerde gelinlere parlak gelin teli takılırdı. Sadece gelinlere mi, sünnet çocuklarına da takılırdı… Bir düğün olacaksa, düğün sahibi metrelerce gelin teli satın alırdı çünkü gelinin yakın arkadaşları ve akrabalarına kesilmiş parlak sim teli verilirdi.

Sünnet düğününe kalkışan aileler cemiyetlerine davet edeceği ailelere okuntu denilen davetiyeyle kesilmiş parlak gümüşten gelin teli gönderirdi. Sünnet kınası yakılırken davetliler başlarına veya elbise yakalarına gelin teli iliştirirlerdi.

Yakınlık derecesine göre kimine kısa kimine uzun simli düğün teli gönderilmesi düğüncülerle çağrılı arasında ölçü sayılırdı. Kız çocukları mahalle arkadaşları arasında simli düğün teli yarışına girerdi; “benim telim daha uzun seninki kısaymış” diye…

Düğün evindeki kadınlar günler önceden toplanıp tel keserlerdi. En uzun ve en kalın tel mutlaka geline takılacak olan özel teldi. Gelinin ahretliği (sağdıç) arkadaşları ve yakınları da gelin kınasında mutlaka gelin teli takarlardı saçlarına. Bir de bazı geleneğe göre bekâr kızlar gelin teli yumağından tel çekerlermiş, kısa teli çeken yakın zamanda evleneceği anlamına gelirmiş! Kendisine verilen teli uğur sayan bazı kızlar bunu evlenene kadar saklarlarmış.

Gelin teli
Sünnet teli
Telli duvak
Düğün teli


Sünnet çocuklarına da sünnet şapkalarının arkasına yere kadar boyunca tel takarlardı. Yazları Emir Sultan’da telli sünnet çocukları ellerinin kınasıyla dua etmeye götürülürdü. Hatırlarsınız Pazar günleri Emir Sultan Hazretleri'nin yolu sünnet konvoylarıyla dolu olurdu.

Bu parlak gümüş tel takma geleneğinin geçmişte nereden nasıl kaynaklandığı konusunda epeyce bir merakım var. İnceliyorum bakalım bulgularım beni nereye kadar götürecek? Eski Türklerde gelinlerin hotoz denilen başlarına renkli oyalarla birlikte, parlak tel zincir ve renkli taşlardan mücevherler takarlarmış. Gelin kız, baba evinden damat evine at ile giderken yanında ayna götürürmüş. Parlak, ışıklı ve aydınlık aksesuarlar gelinin safiyaneliğini simgeliyormuş! Eski Türklerde aynalı cepken ve aynalı hotozların parlaklığı ışığın kutsallığını işaret ettiğinden parlak gelin telinin de geçmişe ilişkin mutlaka bir çağrışımı vardır!

Sadece gelin teli olsa iyi, Telli Baba, telli turna, bam teli, gönül teli, telli duvaklı diye ince ve hassas işlerin bu parlak gümüş tel ile bir ortaklığı var kesin. Az daha araştırırsam ipin ucunu yakalayıp gümüş iğneye geçireceğim!

Lâf aramızda birkaç yıl önce sırf bu gelin teli merakımdan tel makarası bulacağım diye epeyce bir dükkan çarşı gezdim. Arayan bulur, buldum tabi.

Eski adetler giderek öne çıkar oldu, şimdilerde kırmızı beyaz Mart ipliği Marteniçkalar (Martenitsa) da pek moda. Çıtlık boncukları ve yazgaralar da Mart ayı içinde takılıp çoluk çocuk her birimizi nazarlardan koruyacaklar. Mart girmeden haber vereyim dedim. İnanmak kişiye özel…

Sağlıcakla kalın, umut bizimle olsun.
24 Şubat 2022 Perşembe

9273 okunma

Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN



Son Yazılarım