Coronalı Covit 19'un AVM'lerle açık hava dükkanları (Bursa'nın Sıra Dükkanları)
Yaaa şimdi nasıl hatırlamayalım Bursa’nın meşhur sıra dükkânlarını; Havadar ve sıra sıra dizilmiş dükkânların o şirin zarafetini…
Dükkan! Dükkan kelimesi başlı başına dükalık gibi. Dükkanlar; hele açık havaya açılan bir kapısı varsa işte o zaman dükalıktr, kendi başına krallıktır. İşte o zaman gerçek dükkandır. AVM'ler gibi koskocaman kapalı oksijen mahkûmu bir fanus içinde değillerdir.
Zafer Plaza ucubesinin yer altına soktuğu dükkanların vehametini, bu yeni çağın covit 19 virüslü günlerinde nasıl da anladık!!!
"Allahın sopası yok ki" denir ya, var var. Sadece o sopayı gören gözler pek az. Dinimiz imanımız para!
Hadi git bakalım şimdi o yer altı mağarası gibi havasız alışveriş merkezlerine, git gidebilirsen. Korkuyoruz, korkmalıyız da virüsün şakası yok.
Aklı başında birçoğumuzun artık tercihi; kapısı temiz havaya açılan sokak ve mahalle dükkânları... Yaşasın peynirci, turşucumuz, kasabımız, balıkçımız, terlikçi, züccaciyeci, manifaturacımız, havlucumuz, sütçümüz, baharatçımız. Yaşasın küçük esnafımız, tanıdığımız bildiğimiz temiz insanımız.
Biri diğerine saygılı, merhametli düzgün insan modeline öylesine hasret kalmışız ki; çocukluğumun Bursa’sındaki çarşı esnafının o temiz yüzlü amca ve teyzeleri aklıma geldi şimdi, duygulanmamak elde mi?
Dar alanlara AVM yapmış olan gelmiş geçmiş tüm öngörüsüz yöneticileri üzülerek anıyorum. Keşke yaşam alanlarımızı gasp etmeseydiler. Keşke küçük dükkânlarımız hayatta kalsaydı ve daha çok açık hava meydanlarımız olsaydı. Sonuçta onlar da insan yanıldılar, hırslarına yenik düştüler, bilemediler torunlarının böyle bir dünyaya uyanacağını!
Açık ve temiz havaya, bol oksijene en çok ihtiyacımız olan bu covit19 günlerinde hepimiz şapkalarımızı öne koyup düşünmek zorundayız. Bu ve bunun gibi sayısız virüslü günler bizi ve bizden sonraki çocuklarımızı bekliyor olacak.
Açık havada yepyeni sıra dükkanlarımızın hayata geçmesi, var olanları da koruyabilmemiz dileğiyle…
Fotoğraflar: İnt. 16 - Bursa arşivinden
Dükkan! Dükkan kelimesi başlı başına dükalık gibi. Dükkanlar; hele açık havaya açılan bir kapısı varsa işte o zaman dükalıktr, kendi başına krallıktır. İşte o zaman gerçek dükkandır. AVM'ler gibi koskocaman kapalı oksijen mahkûmu bir fanus içinde değillerdir.
Zafer Plaza ucubesinin yer altına soktuğu dükkanların vehametini, bu yeni çağın covit 19 virüslü günlerinde nasıl da anladık!!!
"Allahın sopası yok ki" denir ya, var var. Sadece o sopayı gören gözler pek az. Dinimiz imanımız para!
Hadi git bakalım şimdi o yer altı mağarası gibi havasız alışveriş merkezlerine, git gidebilirsen. Korkuyoruz, korkmalıyız da virüsün şakası yok.
Aklı başında birçoğumuzun artık tercihi; kapısı temiz havaya açılan sokak ve mahalle dükkânları... Yaşasın peynirci, turşucumuz, kasabımız, balıkçımız, terlikçi, züccaciyeci, manifaturacımız, havlucumuz, sütçümüz, baharatçımız. Yaşasın küçük esnafımız, tanıdığımız bildiğimiz temiz insanımız.
Biri diğerine saygılı, merhametli düzgün insan modeline öylesine hasret kalmışız ki; çocukluğumun Bursa’sındaki çarşı esnafının o temiz yüzlü amca ve teyzeleri aklıma geldi şimdi, duygulanmamak elde mi?
Dar alanlara AVM yapmış olan gelmiş geçmiş tüm öngörüsüz yöneticileri üzülerek anıyorum. Keşke yaşam alanlarımızı gasp etmeseydiler. Keşke küçük dükkânlarımız hayatta kalsaydı ve daha çok açık hava meydanlarımız olsaydı. Sonuçta onlar da insan yanıldılar, hırslarına yenik düştüler, bilemediler torunlarının böyle bir dünyaya uyanacağını!
Açık ve temiz havaya, bol oksijene en çok ihtiyacımız olan bu covit19 günlerinde hepimiz şapkalarımızı öne koyup düşünmek zorundayız. Bu ve bunun gibi sayısız virüslü günler bizi ve bizden sonraki çocuklarımızı bekliyor olacak.
Açık havada yepyeni sıra dükkanlarımızın hayata geçmesi, var olanları da koruyabilmemiz dileğiyle…
Fotoğraflar: İnt. 16 - Bursa arşivinden
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
