Aliağa ilçesi sınırları içersinde termik santral ve Foça civarındaki cüruf toplama ve cürufu geri kazanma ünitesinin kurulması konusundaki oldu bittilere karşı büyük bir kampanya başlatan FOÇEP'in imza çadırı, pek çok ünlü (!) ünsüz değerli insana ev sahipliği yaptı.
Destek vermenin yaşı yok!
Dönüşümlü olarak Karşıyaka ve Foça'da yaşamakta olan, Türkiye'nin yetiştirdiği değerli edebiyatçılardan Tarık Dursun K. seksen küsur yaşına rağmen Foçep imza çadırındaydı. Ve yine diğer dostlar Sadiye Kızılöz, Banu Bingör, Aydan Akalın da kampanyaya destek verenler arasındaydı...
Kimler destek verdi - vermedi değil elbet derdim! Yukarıdaki satırlar bana kendimi "magazinci" gibi hissettirdi! Oysa; yaşının gereği ayakta duruşu ve hareketleri giderek zorlanan bir yazarın "artık ben yaşlıyım, zaten bütün bir yaşam sürecimde yüzlerce kitap yazıp senaryo, film, radyo vs. yeterince iş gördüm" diyerek yaptıklarından değil, kendini yapacaklarından hâlâ mesûl tutması! Bastonuna dayanarak da olsa bu haklı davaya sahip çıkması, imzasını severek atması...
Oh nihayet diyeceğimi dedim! Şu kendini iyi hissetme repliği var ya; hem kızıyorum hem kullanıyorum. Dilime Amerikan filmlerinden gelip yapıştı ama na'apalım ki kullanıyoruz!
Aliağa ilçesi sınırları içersinde termik santral ve Foça civarındaki cüruf toplama ve cürufu geri kazanma ünitesinin kurulması konusundaki oldu bittilere karşı büyük bir kampanya başlatan FOÇEP'in imza çadırı, pek çok ünlü (!) ünsüz değerli insana ev sahipliği yaptı.
Destek vermenin yaşı yok!
Dönüşümlü olarak Karşıyaka ve Foça'da yaşamakta olan, Türkiye'nin yetiştirdiği değerli edebiyatçılardan Tarık Dursun K. seksen küsur yaşına rağmen Foçep imza çadırındaydı. Ve yine diğer dostlar Sadiye Kızılöz, Banu Bingör, Aydan Akalın da kampanyaya destek verenler arasındaydı...
Kimler destek verdi - vermedi değil elbet derdim! Yukarıdaki satırlar bana kendimi "magazinci" gibi hissettirdi! Oysa; yaşının gereği ayakta duruşu ve hareketleri giderek zorlanan bir yazarın "artık ben yaşlıyım, zaten bütün bir yaşam sürecimde yüzlerce kitap yazıp senaryo, film, radyo vs. yeterince iş gördüm" diyerek yaptıklarından değil, kendini yapacaklarından hâlâ mesûl tutması! Bastonuna dayanarak da olsa bu haklı davaya sahip çıkması, imzasını severek atması...
Oh nihayet diyeceğimi dedim! Şu kendini iyi hissetme repliği var ya; hem kızıyorum hem kullanıyorum. Dilime Amerikan filmlerinden gelip yapıştı ama na'apalım ki kullanıyoruz!