60 - 70 yıl önce Sümerbank'ın kreşleri vardı
O, bizim yaşadığımız apartmanın hemşire hanımıydı. Çocuktuk, bizim için teyze yaşındaydı lakin herkes ona “hemşire hanım” dediği için şu an ismini bile hatırlamıyorum. Sanıyorum apartmanımızın çalışan tek kadınıydı, o yüzden daima hanım mertebesinde tutulmuştu!
Hemşire Hanım, yetmişli yılların Bursa’sında Merinos Fabrikası’nda kreş hemşiresiydi. Galiba vardiye değişimiyle çalışıyordu ve işinden erken çıktığında apartmanda kabul günü olan daireye bir çay içimi uğrardı. Çalışmayan anne ve teyzelerimiz onun kreş hikayelerini hevesle dinlerdi. Biz çocuklar da inceden kulak misafiri olup ağlayan bebekleri hemşire hanımın penceresinden algılamaya çalışırdık. İşinden mola verip süt emzirmeye gelen annelerin çocuklarla kucaklaşmalarındaki yürek burkan manzaraları kendi üslubuyla mizahi bir dille aktaran hemşire hanım, kendi iki çocuğunu da kreşte büyütmüştü.
Dün 10 Kasım dolayısıyla Cumhuriyetin ilk 15 yılının anlatıldığı TV programını izlemesem, muhtemelen hemşire hanımı anmak gelmeyecekti aklıma.
Programda yüce Atatürk’ün Türkiye ekonomisinin kalkınması amacıyla başlattığı seferberlikten ayrıntılarıyla söz ediliyordu. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Sümerbank’ın yeri ve önemi gayet net idi. 86 yıl önce bir iş yerinin kadın istihdamı için çocuk kreşi gerekliliğini fark edip hayata geçirilmesi için ömrünün son günlerinde bile çaba harcayan ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e saygı ve minnet duyulmaz mı?
Taa çocukluğuma gittim. Evet bir Merinos fabrikamız, Sümerbank kumaşlarımız, ayakkabı, porselen gibi işlerliği olan ürünlerimizi üretirken sermayenin halkı koruduğu kadını çocuğu gözettiği bir sistemimiz vardı. Babalarımızın çizgili pijaması, annelerimizin yazlık çiçekli basma entarileri, biz çocukların pazen gecelikleri, yünlü mantoluk kumaşlarımız, takım elbiselerimiz zengin ile fakiri, köylü ile şehirliyi ortaklaşa giydiren Devlet Ana gibiydi Sümerbank. Yaşadık, giyindik, gördük, bizim nesil bizzat şahittir…
Yüce Atatürk’ü ön görüsü ve bu vatana olan bağlılığını saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun.🙏
Hürmet ve muhabbetle…💐
Nurdan Çakır Tezgin
Hemşire Hanım, yetmişli yılların Bursa’sında Merinos Fabrikası’nda kreş hemşiresiydi. Galiba vardiye değişimiyle çalışıyordu ve işinden erken çıktığında apartmanda kabul günü olan daireye bir çay içimi uğrardı. Çalışmayan anne ve teyzelerimiz onun kreş hikayelerini hevesle dinlerdi. Biz çocuklar da inceden kulak misafiri olup ağlayan bebekleri hemşire hanımın penceresinden algılamaya çalışırdık. İşinden mola verip süt emzirmeye gelen annelerin çocuklarla kucaklaşmalarındaki yürek burkan manzaraları kendi üslubuyla mizahi bir dille aktaran hemşire hanım, kendi iki çocuğunu da kreşte büyütmüştü.
Dün 10 Kasım dolayısıyla Cumhuriyetin ilk 15 yılının anlatıldığı TV programını izlemesem, muhtemelen hemşire hanımı anmak gelmeyecekti aklıma.
Programda yüce Atatürk’ün Türkiye ekonomisinin kalkınması amacıyla başlattığı seferberlikten ayrıntılarıyla söz ediliyordu. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Sümerbank’ın yeri ve önemi gayet net idi. 86 yıl önce bir iş yerinin kadın istihdamı için çocuk kreşi gerekliliğini fark edip hayata geçirilmesi için ömrünün son günlerinde bile çaba harcayan ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e saygı ve minnet duyulmaz mı?
Taa çocukluğuma gittim. Evet bir Merinos fabrikamız, Sümerbank kumaşlarımız, ayakkabı, porselen gibi işlerliği olan ürünlerimizi üretirken sermayenin halkı koruduğu kadını çocuğu gözettiği bir sistemimiz vardı. Babalarımızın çizgili pijaması, annelerimizin yazlık çiçekli basma entarileri, biz çocukların pazen gecelikleri, yünlü mantoluk kumaşlarımız, takım elbiselerimiz zengin ile fakiri, köylü ile şehirliyi ortaklaşa giydiren Devlet Ana gibiydi Sümerbank. Yaşadık, giyindik, gördük, bizim nesil bizzat şahittir…
Yüce Atatürk’ü ön görüsü ve bu vatana olan bağlılığını saygı, sevgi ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun.🙏
Hürmet ve muhabbetle…💐
Nurdan Çakır Tezgin
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
