Sineklerin sevdiği kırsal alanları insanlar da seviyor!
Sineklerin sevdiği sahil kasabaları, kırsal alanlar, köyler ve doğal ortamlardaki canlı popülasyonu kendi yaşam alanlarında yaşayıp gidiyorlar. Sineklerle beslenen trilyon tane başka canlıya ve elbette ekosisteme katkı sağlıyorlar. Doğanın dengesi böyle sürüp gidiyor. Onlar kendi doğal ortamlarından memnunlar. Memnun olmayanlar insan denilen canlı türü!
Madalyonun bu yüzünde doğanın içine koştura koştura gelen insan akını var! Hadi buyurun bu yaman çelişkiye...
Sahil kasabalarındaki yazlıklarına gelen şehirliler ile tatile çıkan beyaz yakalılar sivrisinek hücumlarından son derece rahatsız. Yerel halk da rahatsız fakat na'apsınlar pek seslerini çıkarmıyorlar, alışkın olduklarından tertibatlarını alıyorlar.
Ege’yi sinekler bastı mı demeli yoksa bu yılki bahar yağmurlarının uzaması doğanın da farklı üreme periyoduna mı takıldı diye düşünürken sinekler insan bedeninde şişlemeler yapmaya devam ediyor. Gediz Deltası epey bir larva üretiyor o kesin.
Biraz esinti çıkınca kuytulara kaçsalar da sinekler aman vermiyor. Hani yılanlarla fare popülasyonu arasında bir denge vardır ya, bu sinek dünyasında da bizim idrak edemediğimiz bir durum var.
Bütün sinekleri sineklerin tanrısına şikâyet etmeli.
“Sineklerin Tanrısı” William Golding’in bir kitabıdır da aslında. Zor durumda kalan insanın en derinlerinde saklı pırıltı ve kötülükleri meydana çıkarmasını irdeler. Üstelik bunu çocuklar üzerinden yapar. Biz de sinekler üzerinden yapsak diyorum.
Kan emmekten iyice şişip anofelleşmiş bir sineği karşıma alıp az önce göz dağı verdim; “seni sineklerin tanrısına şikâyet edeceğim haberin olsun”
Madalyonun bu yüzünde doğanın içine koştura koştura gelen insan akını var! Hadi buyurun bu yaman çelişkiye...
Sahil kasabalarındaki yazlıklarına gelen şehirliler ile tatile çıkan beyaz yakalılar sivrisinek hücumlarından son derece rahatsız. Yerel halk da rahatsız fakat na'apsınlar pek seslerini çıkarmıyorlar, alışkın olduklarından tertibatlarını alıyorlar.
Ege’yi sinekler bastı mı demeli yoksa bu yılki bahar yağmurlarının uzaması doğanın da farklı üreme periyoduna mı takıldı diye düşünürken sinekler insan bedeninde şişlemeler yapmaya devam ediyor. Gediz Deltası epey bir larva üretiyor o kesin.
Biraz esinti çıkınca kuytulara kaçsalar da sinekler aman vermiyor. Hani yılanlarla fare popülasyonu arasında bir denge vardır ya, bu sinek dünyasında da bizim idrak edemediğimiz bir durum var.
Bütün sinekleri sineklerin tanrısına şikâyet etmeli.
“Sineklerin Tanrısı” William Golding’in bir kitabıdır da aslında. Zor durumda kalan insanın en derinlerinde saklı pırıltı ve kötülükleri meydana çıkarmasını irdeler. Üstelik bunu çocuklar üzerinden yapar. Biz de sinekler üzerinden yapsak diyorum.
Kan emmekten iyice şişip anofelleşmiş bir sineği karşıma alıp az önce göz dağı verdim; “seni sineklerin tanrısına şikâyet edeceğim haberin olsun”
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
