Biz 23 Nisan çocuğu değil Amazonlarız

Depremzede yakınlarından öyle haberler alıyorum ki insanlığımdan utanıyorum. Kadınların durumu facia. Hijyen yoksunluğu onarılması güç kalıcı hasarlar bırakıyormuş. Regl kanaması geldiğinde pet bulamayan, yıkanamayan kadın kardeşlerimizin durumunu içselleştirmeyelim de ne yapalım? Gayri sıhhi sefalet içindeki gebe kadınlar, aşerip bulantıdan beslenemeyen anne namzetleri, lohusalar, çocukların tüm sorumluluğunu sırtlanan kadınların temiz suya, banyo tuvalete, temiz ortama, giysi ve hijyen malzemelerine, mahremiyete ulaşamaması kime dert?
Tarihi erkekler yazdığı için hep tek taraflı erkek egosunu besleyen abartılarla okuduk insanlık tarihini. Kadının öyküsü bile erkeklerin kalem ucu insafına kalmıştı, Amazon kadınının savaşçı kimliğini mitolojinin hayal gücüne mahkûm eden erkek zihniyeti her çağda hiç değişmiyor. Bugün ve bundan sonra kadınların ihtiyaçlarını ve kendi tarihlerini kadınlar yazacak başka yol yok.
Yok öyle bir günlük saltanat! Biz 23 Nisan çocuğu değiliz, süreklilik arz edeceğiz. Kime arz edeceğiz, elbette kendimize…
Uzunca bir süredir Amazon kadınları üzerine okumalar yapıyorum. Amazonların erkeklere karşı acımasız tavrı, ikisinin ortası yok mu yahu dedirtiyor.
Kimi zaman Amazonların acımasızlığına içimden keyiflensem de yok bu kadarı da çok fazla diyerek ortalarda bir Amazon tanımı yapmak istiyorum. Tuhaftır ki ya herru ya merru tavrı her devirde her koşulda benimsenmiş. Ilımlı Amazon nasıl olunur diye biraz daha araştırayım en iyisi! Ayy “ılımlı” deyince de aklıma başka bir şeyler geliyor aman…
Dip not: Amazon kadınları kimlerdir? Hangi zamanda nasıl yaşamışlardır? Erkekler onları niçin yok saymak istemişlerdir? Bu sorular üzerine fırsat oldukça yazacağım. Amazonları araştırıp bazı gerçeklerle karşılaşmak epey gururumu okşuyor itiraf edeyim.
Tarihi erkekler yazdığı için hep tek taraflı erkek egosunu besleyen abartılarla okuduk insanlık tarihini. Kadının öyküsü bile erkeklerin kalem ucu insafına kalmıştı, Amazon kadınının savaşçı kimliğini mitolojinin hayal gücüne mahkûm eden erkek zihniyeti her çağda hiç değişmiyor. Bugün ve bundan sonra kadınların ihtiyaçlarını ve kendi tarihlerini kadınlar yazacak başka yol yok.
Yok öyle bir günlük saltanat! Biz 23 Nisan çocuğu değiliz, süreklilik arz edeceğiz. Kime arz edeceğiz, elbette kendimize…
Uzunca bir süredir Amazon kadınları üzerine okumalar yapıyorum. Amazonların erkeklere karşı acımasız tavrı, ikisinin ortası yok mu yahu dedirtiyor.
Kimi zaman Amazonların acımasızlığına içimden keyiflensem de yok bu kadarı da çok fazla diyerek ortalarda bir Amazon tanımı yapmak istiyorum. Tuhaftır ki ya herru ya merru tavrı her devirde her koşulda benimsenmiş. Ilımlı Amazon nasıl olunur diye biraz daha araştırayım en iyisi! Ayy “ılımlı” deyince de aklıma başka bir şeyler geliyor aman…
Dip not: Amazon kadınları kimlerdir? Hangi zamanda nasıl yaşamışlardır? Erkekler onları niçin yok saymak istemişlerdir? Bu sorular üzerine fırsat oldukça yazacağım. Amazonları araştırıp bazı gerçeklerle karşılaşmak epey gururumu okşuyor itiraf edeyim.






Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN