Sıkıldım artık. Yeme içme üzerine söyleşip hiçbir şey olmuyormuş gibi beş maymunu oynamaktan çok sıkıldım ki zaten ilk yangınla alevlenen yüreğimdeki kor öylece duruyor.
Zaten yangınların hala söndürülememiş olması canımı daha da çok sıkıyor.
Yangınların ilk 6 (altı) günü yeterli müdahaleden mahrum kalmış olması ruhumu çok yaraladı. Yangın hezimetinin üstünü örtmeye çalışan sorumluların ona buna saldırmalarından da çok sıkıldım.
Milas İkizköy'de Akbelen ormanı köylüleri fark edene kadar yangından mal kaçıran maden şirketi yine yüzlerce ağaç kesmiş. Madencilerin hilebazlık yapıp yangını bahane ederek halkı kandırmaları yarama tuz değil şap bastı. Jandarma da aldığı emirle ağaç kesenleri değil itiraz eden köylülere yaka paça zor kullanıyor. Yoruldum artık, yüreğim is kokuyor duman tütüyorum.
Kadınların giderek can güvenliğinden yoksunlaşmasına acayip darlanıyorum. İçimden taşan seller yangını söndüremiyor, o seller gidip betonlaşan Karadeniz’de afat yaratıyor!
Çok sıkıldım. Öfke kızgınlık ve çaresizlik duygusu iç enerjimi sıfırlıyor. Ha bir de şu her gün düzenli olmaya başlayan otobüs kazaları var. İstikrarlı kazalar kafamı kurcalıyor. Pamuk yürekli birini güvensizlik kuyularına çeken zihniyet asfalyalarıma bigodi takıyor.
Diğer pespaye konulara hiç değinmiyorum zira kendi çukurlarında debelenecekler. Onların simsiyah atmosferleriyle ruhumu incitmelerine izin vermeyeceğim! Onlar kim? Biz kimiz? İşte böyle bölünüyoruz ki bana hiç uymayan bir elbise bu.
Sıkıldım artık. Yeme içme üzerine söyleşip hiçbir şey olmuyormuş gibi beş maymunu oynamaktan çok sıkıldım ki zaten ilk yangınla alevlenen yüreğimdeki kor öylece duruyor.
Zaten yangınların hala söndürülememiş olması canımı daha da çok sıkıyor.
Yangınların ilk 6 (altı) günü yeterli müdahaleden mahrum kalmış olması ruhumu çok yaraladı. Yangın hezimetinin üstünü örtmeye çalışan sorumluların ona buna saldırmalarından da çok sıkıldım.
Milas İkizköy'de Akbelen ormanı köylüleri fark edene kadar yangından mal kaçıran maden şirketi yine yüzlerce ağaç kesmiş. Madencilerin hilebazlık yapıp yangını bahane ederek halkı kandırmaları yarama tuz değil şap bastı. Jandarma da aldığı emirle ağaç kesenleri değil itiraz eden köylülere yaka paça zor kullanıyor. Yoruldum artık, yüreğim is kokuyor duman tütüyorum.
Kadınların giderek can güvenliğinden yoksunlaşmasına acayip darlanıyorum. İçimden taşan seller yangını söndüremiyor, o seller gidip betonlaşan Karadeniz’de afat yaratıyor!
Çok sıkıldım. Öfke kızgınlık ve çaresizlik duygusu iç enerjimi sıfırlıyor. Ha bir de şu her gün düzenli olmaya başlayan otobüs kazaları var. İstikrarlı kazalar kafamı kurcalıyor. Pamuk yürekli birini güvensizlik kuyularına çeken zihniyet asfalyalarıma bigodi takıyor.
Diğer pespaye konulara hiç değinmiyorum zira kendi çukurlarında debelenecekler. Onların simsiyah atmosferleriyle ruhumu incitmelerine izin vermeyeceğim! Onlar kim? Biz kimiz? İşte böyle bölünüyoruz ki bana hiç uymayan bir elbise bu.