Gerek yaşayan müze evi modeliyle, gerekse Türkiye'de “Pyrogravure” sanatının öncüsü olmasıyla, Bursa'nın müstesna şahsiyetlerindendir sevgili Hüsnü Züber.
Yaşayan Müze; Hüsnü Züber Müze evi'nin kurucusu olan emekli harita mühendisi yarbay ve dağlama sanatçısı Hüsnü Züber, 1836 yılında Devlet Misafirhanesi olarak yapılmış daha sonraları Rus Konsolosluğu olarak hizmet vermiş bir 19. yüzyıl Osmanlı evini restore ederek, 1992'de Hüsnü Züber Müze Evi olarak ziyarete açmıştır. 450 parça tahta obje üzerine dağlama (yakma) çalışmayla birleştirdiği 600 Türk motifi koleksiyonunu, ağaç kaşık ve kepçe derlemelerini bu müze evinde sergilemektedir.
Diğer adıyla "Kaşığın Babası" Hüsnü Züber'in sanatı ve zanaatını uzun uzadıya anlatacak değilim, zira Hüsnü Züber Müze Evi hakkında bol miktarda doküman mevcut. Meraklı ve ilgililer internette de biraz araştırma yaptıklarında gerekli bilgilere ulaşacaklardır, özellikle Anadolu köy ve kentlerinde görev icabı dolaşırken derlediği örf adet gelenek birikimlerine, dört ayrı dile de çevirisini yaptırdığı kitaplarının bilgisine ulaşabilmeniz kolaydır.
Hüsnü Züber, egosu oldukça yüksek bir şahsiyettir. Fakat, öylesine de nüktedandır, ki neyi niçin söylemektedir anlayabilmek için bütün algı projektörlerinizi tetikte tutmalısınız onun yanında. Dedikoduyu çok sever ve iki taşın arası ince narin ellerini ağzına götürüp "ay valla doğru söylüyorum" diyerek karşısındakini iknada da kusur etmez.
Hüsnü Züber, yolda karşılaştığı eşinin dostunun kulağına eğilerek güncel dedikodularını fısıldar. (Dedikodu yapanlar, çoğu zaman elini ağzına yarı siper yapıp, fısıldaştığı insanın baş hizasına yakın markaj bir yakınlığı koruyarak konuşur ve doğal olarak ağız kokusunu hissettirir ya!) İşte bu noktada, yakın kafa temasında oluşabilecek ağız kokusunu önlemek için sürekli karanfil çiğner. Ona sevenleri; nefesi güzel kokan adam derler. Ağzı kokanları, hele de sarımsak, soğan kokanları bir ayıplar ki sormayın, siz siz olun kebapçıya gittiyseniz eğer, Hüsnü Züber’in yakınına yaklaşma gafletine düşmeyin! Kalabalık toplum içinde bir sürü laf işitmek istemiyorsanız tabii...
Kendisine, yıllar öncesinden verilmiş bir sözüm vardır; "Günün birinde sizin hakkınızda yazacağım sevgili Züber" demiştim, ne zaman görse hatırlatırdı, ki görüşmeyeli neredeyse sekiz on sene oluyor. Nereden nereye getirdim sözü, dedikoduya çok başka bir yaklaşımı vardır oysa Hüsnü Züber'in, şöyle ki; dedi- kodu, "o dedi, beriki kodu" der!
"Birisinin yaptığını diğeri söyledi", yani yapılmamış söylenmemiş bir şeyi diğer tarafa koyup aktarmış olmuyormuşuz! Hım, neymiş? Biri demiş diğeri koymuş.
Dedi-kodu! Söyleyen, üstüne koyan, aktaran, mış miş muşlayan, ama illa da bir şeyler ifşa eden tatlı çenebazlıklar bunlar...
Haşa "dedikodu" kötü bir şey değil! En azından, sanıldığı anlamda kötü bir şey hiç değil, velev ki yalan olmasın! Züber'in tanımıyla dedikodu; "duyulan ve söylenen bir eylemin kısaca ifşa edilişi". Bu, "dedikodu" mevzunu kibar el kol hareketlerinin salınımıyla bir de Hüsnü Züber’in bizzat kendisinden dinlemek gerek ki; nazik beden dili sözcükleri kesinlikle estetik bir dışavurumdur, görmek gerek.
O, insanların gözünün içine bakmayı seven, baktığını gören insan sarrafı, hayran olunası biridir. Bütün yaşamının özeti olan Hünü Züber Müze Evi'ndeki müstesna çalışmaları bile sevgili Hüsnü Züber'in şahsiyeti yanında sönük kalır. Doğruculuğu ve dobracılığı öylesine belirgindir ki, bazıları onun gazabına uğramamak için görüş alanında bulunmamayı tercih ederler!
Hüsnü Züber Müze Evi’ni her zaman gidip görmek mümkündür lakin, henüz hayattayken Hüsnü Züber Beyefendiyle tanışıp sohbet etmek, kendi yaşamınıza katacağınız zengin bir farklılık olacaktır.
Unutmadan; eğer gidecekseniz ağzınıza bir kuru karanfil tanesi atmayı unutmayınız!
Hüsnü Züber Müze Evi
Muradiye Mahallesi. Uzunyol Sokak. No:3
Telefon: 0 224 2342425
Bursa
Çok çok özel bir insandı. Vefatını öğrendim, mekanı cennet olsun, büyük bir hayırseverdi.
Yorum yazan : nüket petorak
Tarih : 18.10.2011
sevgili hüsnü ağabey,
hakkındaki methiyeleri okuduk,az bile dedik....
yanaklarınızdan öperiz....
metin ve nüket petorak
Yorum yazan : haşmet demirbil
Tarih : 17.3.2011
Bursa''daki en mutlu günlerimi anımsatan bir yazıyı kaleme aldığınız için size binlerce teşekkürler, saygılarımla.
Yorum yazan : sezin ufuk ataman
Tarih : 28.5.2009
ne güzel anlatmışsın nurdan ablam. uzun zamandır okuduğum en güzel yazıyı okudum sayende ve çocukluğumun "zühtü düber"ine götürüverdin beni.ellerine sağlık
Gerek yaşayan müze evi modeliyle, gerekse Türkiye'de “Pyrogravure” sanatının öncüsü olmasıyla, Bursa'nın müstesna şahsiyetlerindendir sevgili Hüsnü Züber.
Yaşayan Müze; Hüsnü Züber Müze evi'nin kurucusu olan emekli harita mühendisi yarbay ve dağlama sanatçısı Hüsnü Züber, 1836 yılında Devlet Misafirhanesi olarak yapılmış daha sonraları Rus Konsolosluğu olarak hizmet vermiş bir 19. yüzyıl Osmanlı evini restore ederek, 1992'de Hüsnü Züber Müze Evi olarak ziyarete açmıştır. 450 parça tahta obje üzerine dağlama (yakma) çalışmayla birleştirdiği 600 Türk motifi koleksiyonunu, ağaç kaşık ve kepçe derlemelerini bu müze evinde sergilemektedir.
Diğer adıyla "Kaşığın Babası" Hüsnü Züber'in sanatı ve zanaatını uzun uzadıya anlatacak değilim, zira Hüsnü Züber Müze Evi hakkında bol miktarda doküman mevcut. Meraklı ve ilgililer internette de biraz araştırma yaptıklarında gerekli bilgilere ulaşacaklardır, özellikle Anadolu köy ve kentlerinde görev icabı dolaşırken derlediği örf adet gelenek birikimlerine, dört ayrı dile de çevirisini yaptırdığı kitaplarının bilgisine ulaşabilmeniz kolaydır.
Hüsnü Züber, egosu oldukça yüksek bir şahsiyettir. Fakat, öylesine de nüktedandır, ki neyi niçin söylemektedir anlayabilmek için bütün algı projektörlerinizi tetikte tutmalısınız onun yanında. Dedikoduyu çok sever ve iki taşın arası ince narin ellerini ağzına götürüp "ay valla doğru söylüyorum" diyerek karşısındakini iknada da kusur etmez.
Hüsnü Züber, yolda karşılaştığı eşinin dostunun kulağına eğilerek güncel dedikodularını fısıldar. (Dedikodu yapanlar, çoğu zaman elini ağzına yarı siper yapıp, fısıldaştığı insanın baş hizasına yakın markaj bir yakınlığı koruyarak konuşur ve doğal olarak ağız kokusunu hissettirir ya!) İşte bu noktada, yakın kafa temasında oluşabilecek ağız kokusunu önlemek için sürekli karanfil çiğner. Ona sevenleri; nefesi güzel kokan adam derler. Ağzı kokanları, hele de sarımsak, soğan kokanları bir ayıplar ki sormayın, siz siz olun kebapçıya gittiyseniz eğer, Hüsnü Züber’in yakınına yaklaşma gafletine düşmeyin! Kalabalık toplum içinde bir sürü laf işitmek istemiyorsanız tabii...
Kendisine, yıllar öncesinden verilmiş bir sözüm vardır; "Günün birinde sizin hakkınızda yazacağım sevgili Züber" demiştim, ne zaman görse hatırlatırdı, ki görüşmeyeli neredeyse sekiz on sene oluyor. Nereden nereye getirdim sözü, dedikoduya çok başka bir yaklaşımı vardır oysa Hüsnü Züber'in, şöyle ki; dedi- kodu, "o dedi, beriki kodu" der!
"Birisinin yaptığını diğeri söyledi", yani yapılmamış söylenmemiş bir şeyi diğer tarafa koyup aktarmış olmuyormuşuz! Hım, neymiş? Biri demiş diğeri koymuş.
Dedi-kodu! Söyleyen, üstüne koyan, aktaran, mış miş muşlayan, ama illa da bir şeyler ifşa eden tatlı çenebazlıklar bunlar...
Haşa "dedikodu" kötü bir şey değil! En azından, sanıldığı anlamda kötü bir şey hiç değil, velev ki yalan olmasın! Züber'in tanımıyla dedikodu; "duyulan ve söylenen bir eylemin kısaca ifşa edilişi". Bu, "dedikodu" mevzunu kibar el kol hareketlerinin salınımıyla bir de Hüsnü Züber’in bizzat kendisinden dinlemek gerek ki; nazik beden dili sözcükleri kesinlikle estetik bir dışavurumdur, görmek gerek.
O, insanların gözünün içine bakmayı seven, baktığını gören insan sarrafı, hayran olunası biridir. Bütün yaşamının özeti olan Hünü Züber Müze Evi'ndeki müstesna çalışmaları bile sevgili Hüsnü Züber'in şahsiyeti yanında sönük kalır. Doğruculuğu ve dobracılığı öylesine belirgindir ki, bazıları onun gazabına uğramamak için görüş alanında bulunmamayı tercih ederler!
Hüsnü Züber Müze Evi’ni her zaman gidip görmek mümkündür lakin, henüz hayattayken Hüsnü Züber Beyefendiyle tanışıp sohbet etmek, kendi yaşamınıza katacağınız zengin bir farklılık olacaktır.
Unutmadan; eğer gidecekseniz ağzınıza bir kuru karanfil tanesi atmayı unutmayınız!
Hüsnü Züber Müze Evi
Muradiye Mahallesi. Uzunyol Sokak. No:3
Telefon: 0 224 2342425
Bursa
Çok çok özel bir insandı. Vefatını öğrendim, mekanı cennet olsun, büyük bir hayırseverdi.
Yorum yazan : nüket petorak
Tarih : 18.10.2011
sevgili hüsnü ağabey,
hakkındaki methiyeleri okuduk,az bile dedik....
yanaklarınızdan öperiz....
metin ve nüket petorak
Yorum yazan : haşmet demirbil
Tarih : 17.3.2011
Bursa''daki en mutlu günlerimi anımsatan bir yazıyı kaleme aldığınız için size binlerce teşekkürler, saygılarımla.
Yorum yazan : sezin ufuk ataman
Tarih : 28.5.2009
ne güzel anlatmışsın nurdan ablam. uzun zamandır okuduğum en güzel yazıyı okudum sayende ve çocukluğumun "zühtü düber"ine götürüverdin beni.ellerine sağlık