Şişman çocuk patlaması
Bugün 7 – 8 yaşlarında 80 kilo civarındaki bir çocuğun elindeki abur cubur paketini açmaya çalışan anneyi görünce zıvanadan çıktım.
Sokağa çıktığımda pek çok şişman çocuk görüyorum ha bire tıkınıyorlar. Kendimi zor tutuyorum yanındaki ebeveynlerini uyarmamak için. “Sus” diyorum kendime, “karışma sana ne”.
Ellerindeki şekerleme paketlerindeki o zararlı şeyleri tombul suratları içine gömülmüş minicik ağızlarına tıkıştırmaları yok mu, ellerinden alasım geliyor o paketleri. Çocuğun elinden alıp ebeveyninin ağzına tıkasım geliyor! “Dur sakin ol, özgürlük var” deyip başka tarafa bakmaya çalışıyorum.
Anne babaların ve tabi beraberinde büyükanne büyükbabaların eğitim eksikliğiyle ve de kolaya kaçmalarıyla ilintili bunlar. Sırf çocuğun zırıltısını kesmeye yönelik bu eğilimler kolaycılığa kaçmanın daniskası. (Sus payı rüşvet gibi).
Çocuğun eline kalori yüklemesi sağlıksız paket tutuşturursan, sofradaki salataya sebzeye ve besleyici çorbaya burun kıvıracaktır. Karbonhidratların yüklemesiyle bombardımana tutulan çocuk tat alma merkezleri, evdeki sofralarda da makarna, börek, sosis ve türevleriyle pasta ve tatlıları tercih edecektir.
Bu obez çocukların beslenme şekline niye bu kadar tepkiliyim? Tepkiliyim çünkü ben de bir ömür yani tam yarım yüzyıl şişmanlık musibetiyle uğraştım. Enerjimin çok büyük bölümünü şişmanlığa dair sorunlarla uğraşmaya harcadım o yüzden bu konudaki empati uzmanlık alanıma giriyor. Bedeni olduğu kadar beyni de kurt gibi kemiren bir derttir şişmanlık. Her türlü hayalinin önüne geçen kalın bir duvardır. Normal kilolu bir insanın sıradan yaptığı her normal şeyi daha fazla güç sarf ederek yapmaya çalışmak son derece yıpratıcıdır, bunu ancak yaşayan bilir!
Şişmanlık ve diğer pek çok hayati şey çocuklukta edinilmiş alışkanlıkların nihai sonucudur.
Yetişkin anne babalar çocuğunuza şişmanlık kötülüğü armağan etmeyin, siz anlık mutluluklar veriyorum derken biricik yavrunuza bir ömür boyu kötücül bir mücadele sürecini miras bırakıyorsunuz. Evladınızı seviyor ve yetişkinliğinde sağlıklı bir birey olmasını istiyorsanız onu bedenen ve ruhen sağlıklı besleyin yeter.
Karbonhidratlar ile açgözlülüğü ödüllendiren mutluluk biçimi yalancı bir mutluluktur aldanmayın, aldatmayın!
Fotoğraf: Reklam filmi karesinden
Sokağa çıktığımda pek çok şişman çocuk görüyorum ha bire tıkınıyorlar. Kendimi zor tutuyorum yanındaki ebeveynlerini uyarmamak için. “Sus” diyorum kendime, “karışma sana ne”.
Ellerindeki şekerleme paketlerindeki o zararlı şeyleri tombul suratları içine gömülmüş minicik ağızlarına tıkıştırmaları yok mu, ellerinden alasım geliyor o paketleri. Çocuğun elinden alıp ebeveyninin ağzına tıkasım geliyor! “Dur sakin ol, özgürlük var” deyip başka tarafa bakmaya çalışıyorum.
Anne babaların ve tabi beraberinde büyükanne büyükbabaların eğitim eksikliğiyle ve de kolaya kaçmalarıyla ilintili bunlar. Sırf çocuğun zırıltısını kesmeye yönelik bu eğilimler kolaycılığa kaçmanın daniskası. (Sus payı rüşvet gibi).
Çocuğun eline kalori yüklemesi sağlıksız paket tutuşturursan, sofradaki salataya sebzeye ve besleyici çorbaya burun kıvıracaktır. Karbonhidratların yüklemesiyle bombardımana tutulan çocuk tat alma merkezleri, evdeki sofralarda da makarna, börek, sosis ve türevleriyle pasta ve tatlıları tercih edecektir.
Bu obez çocukların beslenme şekline niye bu kadar tepkiliyim? Tepkiliyim çünkü ben de bir ömür yani tam yarım yüzyıl şişmanlık musibetiyle uğraştım. Enerjimin çok büyük bölümünü şişmanlığa dair sorunlarla uğraşmaya harcadım o yüzden bu konudaki empati uzmanlık alanıma giriyor. Bedeni olduğu kadar beyni de kurt gibi kemiren bir derttir şişmanlık. Her türlü hayalinin önüne geçen kalın bir duvardır. Normal kilolu bir insanın sıradan yaptığı her normal şeyi daha fazla güç sarf ederek yapmaya çalışmak son derece yıpratıcıdır, bunu ancak yaşayan bilir!
Şişmanlık ve diğer pek çok hayati şey çocuklukta edinilmiş alışkanlıkların nihai sonucudur.
Yetişkin anne babalar çocuğunuza şişmanlık kötülüğü armağan etmeyin, siz anlık mutluluklar veriyorum derken biricik yavrunuza bir ömür boyu kötücül bir mücadele sürecini miras bırakıyorsunuz. Evladınızı seviyor ve yetişkinliğinde sağlıklı bir birey olmasını istiyorsanız onu bedenen ve ruhen sağlıklı besleyin yeter.
Karbonhidratlar ile açgözlülüğü ödüllendiren mutluluk biçimi yalancı bir mutluluktur aldanmayın, aldatmayın!
Fotoğraf: Reklam filmi karesinden
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
