Sepetteki yemyeşil zeytinlere dokunurken "taş kırma sulu baskıya ne zaman başlıyorsunuz" diye soruyor şehirli kadın.
Yün şapkalı çizmeli adam ne dese bilemiyor; "daha çok erken hele bir kararıp yağlansınlar, zeytine yazık, emeğe yazık, harcanan zamana yazık" dese anlamaz ki karşısındaki!
Taş baskı, sulu baskı, soğuk baskı, taş kırma, erken hasat, keçeden sızma, taştan hoplatma, sudan zıplatma, zeytin sütü, burun yağı diye bir şeyler duymuş işte, soruyor da soruyor...
Çizmeli adamın canı sıkkın; "Tövbe tövbe, ne desem de kızmasa patron, hoşnut olsa müşteri!"
Sepetteki yemyeşil zeytinlere dokunurken "taş kırma sulu baskıya ne zaman başlıyorsunuz" diye soruyor şehirli kadın.
Yün şapkalı çizmeli adam ne dese bilemiyor; "daha çok erken hele bir kararıp yağlansınlar, zeytine yazık, emeğe yazık, harcanan zamana yazık" dese anlamaz ki karşısındaki!
Taş baskı, sulu baskı, soğuk baskı, taş kırma, erken hasat, keçeden sızma, taştan hoplatma, sudan zıplatma, zeytin sütü, burun yağı diye bir şeyler duymuş işte, soruyor da soruyor...
Çizmeli adamın canı sıkkın; "Tövbe tövbe, ne desem de kızmasa patron, hoşnut olsa müşteri!"
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
Yün şapkalı çizmeli adam ne dese bilemiyor;..." />
Yün şapkalı çizmeli adam ne dese bilemiyor;... ">