Hünnap yoksa Güvem var
Hünnap almaya gitmiştim pazara. Ağustos sonundan beri dağlardaki yarı olmuş hünnapları gördükçe iç geçiriyordum, Eylül sonuna yaklaştığımıza göre iyice olgunlaşmışlardır diyerek pazarda aldım soluğu. Turgay’ı dağlara çıkartmak zor görünüyordu ki, zaten pazardan başka alacaklarım da vardı, o yüzden istikamet Havran Pazarı...
Edremit Körfezi’nin böyle bir zenginliği var, nereye dönsen bir köylü pazarı, pazarda da kime çarpsan dağ köylüsü. Dağ köylerinden akla gelmeyen nice orman meyveciğini getiriyorlar pazara. Sadece meyveler değil tabi, çeşitli makilerin körpe sürgünlerini, dere kenarı otlarını, çam dibi mantarlarını, kendiliğinden kurumuş çaylık bitki ve tohumlarını, yaban yumru soğanları, köknarları daha niceleri…
Koskoca pazarda tek bir hünnap göremedim, ya sabah çok erken bitti ya da hiç getirmediler! En iyisi haftaya Edremit merkez pazarına ya da Küçükkuyu Pazarı’na gitmeli. İçimden bir his oralarda bulabileceğimi söylüyor. Daha da bulamazsam Turgay’ın gönlünü edip Narlı Köyü'nden Darıdere yoluna çıkmalı. Eylül'ün ilk haftasında Ekofest zamanı Darıdere yolunda ne çok vardı…
Pazara çıkanı Allah boş döndürmez! Hünnap bulamadım ama güvem buldum. Çakal eriği de denilen şu minik mor erikciklerden. Çekirdeği tıpkı erik çekirdeği… Kiraz çekirdeğine benzese de minik bir erik, hiç kuşku yok. Arkadaşlar arasında epeyce konusu geçiyordu fakat benim tanış olduğum bir meyvecik değildi kendileri. Çocukluğuma ilişkin belli belirsiz bir şeyler var sanki ama kayda değer değil. Zaten ekşi ve buruk tadıyla çocuk belleğinde iz bırakması olası değil!
Şu aralar zayıflamaya yardımı olacak argumanlarla da ilgileniyorum! Araştırırken güvem eriğinin zayıflamaya yardımcı olduğunu okudum. Kandaki asit baz dengesini düzenliyormuş. Gerçi kabızlık da yapıyormuş bu iyi değil! Güvemin karaciğerden böbreğe, kanın temizlenmesine pek çok yararı varmış.
Züğürt tesellisi ıvır zıvırlar!
Alkali suyun, karbonatın ne kadarının insan bünyesine ne yaptığının / yapmadığının da okumalarındayım şu sıralar. Bitki çayları ile pek aram yok. Ihlamurdan gayrısı çarpıntı yapıyor. Boğazı tutmanın, özellikle unlu, şekerli, yağlı tüm o zevkli şeylerden uzak durmanın yanı sıra metabolizmayı nasıl tembellikten kurtarırız bütün mesele bu.
Kafamda bu dert, sırtımda bunca kilo ile biraz etrafıma bakınıyorum. Nedir bu şişman insanların derdi Allahım! Çocuk yaşımdan bu yana zayıflama illetinin pençesinde duman duman tütüyorum. Çıkacak cana bunca eziyet! Gereğinden fazla yemediğim halde, vejateryan olduğum halde nasıl kilo alıyorum ya da kilo veremiyorum?
Diyetisyene git…
Geçmişte gitmiştim. Öyle görünüyor ki yine gideceğim. Bakalım ne kuşlar konduracağız diyetisyenle birlikte! Gençliğimin en güzel günleri sürekli kilo savaşlarıyla geçti, yaş ilerleyince de rahat yok, şimdi de sağlık zilleri çaldı çalar. Tanrı yardımcım olsun. Benim de, benim gibi kilolarından dertli olanların da.
Ee no’oldu şimdi böylesi zevksiz bir konuya geldi yazının gidişatı? Ne güzel, pazarlardan hünnaptan güvemden filan bahsediyorduk. Evet ya...
Kilolarımla bir kez daha konuşmaya karar verdim. Düşünce sistemimi değiştirmem gerekir diye yıllardır bunun üzerinde zaten çalışıyorum. Düşüncede başlıyor her şey tamam. Meditasyonlar, telkin ve terbiyeler… Düşünce kalıplarını kökten sök at, yenilerini inşa et, o da tamam. “Bu o kadar kolay değil” deme, “kolay” de ki kolayca yürüsün işler, o da tamam. Yürümek deyince, eh haliyle her gün bir saat de tempolu yürüyeceksin! İşte, en zoru da bu yürümek… “Zor” demeyecektik! Acı biber.
Acı biber dedim de, sahi acı biberin de yağları yakmaya az buçuk faydası varmış! Doğal haliyle acı biber.
Sakın ola o zayıflama hapları, suları, kremleri, aletleri filan önermeyin. Onların her biri, ayrı para tuzağı… Hiçbirini hiç kullanmadım, kullanmaya da niyetim yok, güvenmiyorum.
Güvem diyordum...
Dünden beri güvem eriğinin türlü halleri ile tanışıyoruz. Bir iki tanesini öylece yemeye çalıştım, bir buruyor ki insanın ağzını, taa gırtlağının bile uyuştuğunu hissediyorsun. Öyle tatlımsı tadı filan yok, ekşi, buruk ve mavru, yenmese de olur bir meyve. Satıcı köylü hatun “reçelini yapıyorlar, kaynatıp içiliyor çok faydalı” diyordu satış taktiği olarak. Satın aldık bir kere, üstelik de zayıflatıyormuş! Yani, ödem çözücü özelliğinden dolayı zayıflamaya yardımcı oluyormuş diyelim. Bir iki fotoğraf çekiminden, webde ve kitaplar arası dolaşmamdan sonra güvemler doğru tencereye.
Bir su bardağı su ile yarım kilo güvemi on dakika kadar haşlayınca cibreleri çıktı zaten. Soğusun diye süzgece koyup bırakmıştım, yarım saat sonra ne göreyim; adeta jölemsi bir katılaşma ve sertleşme oluşmuş süzgeçte. Kızılcık marmelatının sulu haline de benzedi, dokusunda hafif kumlu tanecikler gözleniyor. Altına süzülen suyu da öyle!
Güvemi süzgeçten iyice geçirip pek az su (yarım bardak kadar) ilavesiyle on dakika daha kaynatıp, sıcakken kavanozlara koyup ters çevirdim. Süzgeçte kalan kısmı da sulandırıp içmek üzere bir kenara ayırdım. Aklıma geldikçe birkaç yudum içiyorum. Sadece güvem ve su, şeker filan yok. Şekersiz yaptığım marmelatlara benzedi desem değil, ekşi olduğu için ancak ekşi sos yerine geçecek bir mamul oldu.
Bakalım beni ne kadar zayıflatacak!
Güvem için yararlandığım bloglar:
www.gidatarim.com/GUNLUK/27932_Cakal-eriginin-faydalari.html
www.sifamarket.com/sifali-bitkiler-sozlugu/govem.html
http://bestebonnard.blogspot.com.tr/2011/01/blog-dostlari-piyano-caen-universitesi.html
http://basitbiryasam.blogspot.com.tr/2011/01/birikenler-akdiken-ve-cakal-eriginin.html
Edremit Körfezi’nin böyle bir zenginliği var, nereye dönsen bir köylü pazarı, pazarda da kime çarpsan dağ köylüsü. Dağ köylerinden akla gelmeyen nice orman meyveciğini getiriyorlar pazara. Sadece meyveler değil tabi, çeşitli makilerin körpe sürgünlerini, dere kenarı otlarını, çam dibi mantarlarını, kendiliğinden kurumuş çaylık bitki ve tohumlarını, yaban yumru soğanları, köknarları daha niceleri…
Koskoca pazarda tek bir hünnap göremedim, ya sabah çok erken bitti ya da hiç getirmediler! En iyisi haftaya Edremit merkez pazarına ya da Küçükkuyu Pazarı’na gitmeli. İçimden bir his oralarda bulabileceğimi söylüyor. Daha da bulamazsam Turgay’ın gönlünü edip Narlı Köyü'nden Darıdere yoluna çıkmalı. Eylül'ün ilk haftasında Ekofest zamanı Darıdere yolunda ne çok vardı…
Pazara çıkanı Allah boş döndürmez! Hünnap bulamadım ama güvem buldum. Çakal eriği de denilen şu minik mor erikciklerden. Çekirdeği tıpkı erik çekirdeği… Kiraz çekirdeğine benzese de minik bir erik, hiç kuşku yok. Arkadaşlar arasında epeyce konusu geçiyordu fakat benim tanış olduğum bir meyvecik değildi kendileri. Çocukluğuma ilişkin belli belirsiz bir şeyler var sanki ama kayda değer değil. Zaten ekşi ve buruk tadıyla çocuk belleğinde iz bırakması olası değil!
Şu aralar zayıflamaya yardımı olacak argumanlarla da ilgileniyorum! Araştırırken güvem eriğinin zayıflamaya yardımcı olduğunu okudum. Kandaki asit baz dengesini düzenliyormuş. Gerçi kabızlık da yapıyormuş bu iyi değil! Güvemin karaciğerden böbreğe, kanın temizlenmesine pek çok yararı varmış.
Züğürt tesellisi ıvır zıvırlar!
Alkali suyun, karbonatın ne kadarının insan bünyesine ne yaptığının / yapmadığının da okumalarındayım şu sıralar. Bitki çayları ile pek aram yok. Ihlamurdan gayrısı çarpıntı yapıyor. Boğazı tutmanın, özellikle unlu, şekerli, yağlı tüm o zevkli şeylerden uzak durmanın yanı sıra metabolizmayı nasıl tembellikten kurtarırız bütün mesele bu.
Kafamda bu dert, sırtımda bunca kilo ile biraz etrafıma bakınıyorum. Nedir bu şişman insanların derdi Allahım! Çocuk yaşımdan bu yana zayıflama illetinin pençesinde duman duman tütüyorum. Çıkacak cana bunca eziyet! Gereğinden fazla yemediğim halde, vejateryan olduğum halde nasıl kilo alıyorum ya da kilo veremiyorum?
Diyetisyene git…
Geçmişte gitmiştim. Öyle görünüyor ki yine gideceğim. Bakalım ne kuşlar konduracağız diyetisyenle birlikte! Gençliğimin en güzel günleri sürekli kilo savaşlarıyla geçti, yaş ilerleyince de rahat yok, şimdi de sağlık zilleri çaldı çalar. Tanrı yardımcım olsun. Benim de, benim gibi kilolarından dertli olanların da.
Ee no’oldu şimdi böylesi zevksiz bir konuya geldi yazının gidişatı? Ne güzel, pazarlardan hünnaptan güvemden filan bahsediyorduk. Evet ya...
Kilolarımla bir kez daha konuşmaya karar verdim. Düşünce sistemimi değiştirmem gerekir diye yıllardır bunun üzerinde zaten çalışıyorum. Düşüncede başlıyor her şey tamam. Meditasyonlar, telkin ve terbiyeler… Düşünce kalıplarını kökten sök at, yenilerini inşa et, o da tamam. “Bu o kadar kolay değil” deme, “kolay” de ki kolayca yürüsün işler, o da tamam. Yürümek deyince, eh haliyle her gün bir saat de tempolu yürüyeceksin! İşte, en zoru da bu yürümek… “Zor” demeyecektik! Acı biber.
Acı biber dedim de, sahi acı biberin de yağları yakmaya az buçuk faydası varmış! Doğal haliyle acı biber.
Sakın ola o zayıflama hapları, suları, kremleri, aletleri filan önermeyin. Onların her biri, ayrı para tuzağı… Hiçbirini hiç kullanmadım, kullanmaya da niyetim yok, güvenmiyorum.
Güvem diyordum...
Dünden beri güvem eriğinin türlü halleri ile tanışıyoruz. Bir iki tanesini öylece yemeye çalıştım, bir buruyor ki insanın ağzını, taa gırtlağının bile uyuştuğunu hissediyorsun. Öyle tatlımsı tadı filan yok, ekşi, buruk ve mavru, yenmese de olur bir meyve. Satıcı köylü hatun “reçelini yapıyorlar, kaynatıp içiliyor çok faydalı” diyordu satış taktiği olarak. Satın aldık bir kere, üstelik de zayıflatıyormuş! Yani, ödem çözücü özelliğinden dolayı zayıflamaya yardımcı oluyormuş diyelim. Bir iki fotoğraf çekiminden, webde ve kitaplar arası dolaşmamdan sonra güvemler doğru tencereye.
Bir su bardağı su ile yarım kilo güvemi on dakika kadar haşlayınca cibreleri çıktı zaten. Soğusun diye süzgece koyup bırakmıştım, yarım saat sonra ne göreyim; adeta jölemsi bir katılaşma ve sertleşme oluşmuş süzgeçte. Kızılcık marmelatının sulu haline de benzedi, dokusunda hafif kumlu tanecikler gözleniyor. Altına süzülen suyu da öyle!
Güvemi süzgeçten iyice geçirip pek az su (yarım bardak kadar) ilavesiyle on dakika daha kaynatıp, sıcakken kavanozlara koyup ters çevirdim. Süzgeçte kalan kısmı da sulandırıp içmek üzere bir kenara ayırdım. Aklıma geldikçe birkaç yudum içiyorum. Sadece güvem ve su, şeker filan yok. Şekersiz yaptığım marmelatlara benzedi desem değil, ekşi olduğu için ancak ekşi sos yerine geçecek bir mamul oldu.
Bakalım beni ne kadar zayıflatacak!
Güvem için yararlandığım bloglar:
www.gidatarim.com/GUNLUK/27932_Cakal-eriginin-faydalari.html
www.sifamarket.com/sifali-bitkiler-sozlugu/govem.html
http://bestebonnard.blogspot.com.tr/2011/01/blog-dostlari-piyano-caen-universitesi.html
http://basitbiryasam.blogspot.com.tr/2011/01/birikenler-akdiken-ve-cakal-eriginin.html
Aşçı Fok
Nurdan ÇAKIR TEZGİN
